Loading...

Hz.Ali'nin Öğüdü


 HZ. ALİ’NİN OĞLU HZ. HASAN’A ÖĞÜTLERİ

Her şeyden önce Allah’tan hakkıyla kork.Bütün emirlerini yerine getir.O’nu anmakla kalbini yaşat.İpine sımsıkı sarıl. Eğer

tutunursan Rabbinle aranızdaki bağdan daha kuvvetli hangi bağ bulunabilir?Kalbini nasihat ile yaşat.

 

Ciddi olarak ölümü an ve ölümü anmakla kalbini yaşat.Her şeyin   yok olacağını bil ve kalbinin de yoklukta karar kılacağını ona bildir.Ona dünya facialarını ve musibetlerini teker teker göster.

 

Kendi nefsine ve kalbine daha evvel geçmiş insanoğullarının kıssalarını ve hikayelerini söyle.Mazide insanların başına gelen felaket ve musibetleri düşün. Aynı şeylerin

tekerrür etmemesi için dikkat et.

 

Ahretini dünya ile satma.

Bilmediğin şey hakkında konuşma.

Vazifen olmayan şeye karışma.Her işi kendi ehline bırak.Sonunda bir felaketin gelmesinden korktuğun yolu terk et.Zira bir işte felaket sezdiğinde,onu terk etmek, korku ile ilerlemekten hayırlıdır.

 

İyiliği emret ki iyiylik ehlinden olasın. Münkeri-kendisinde Allah’ın rızası olmayan şeyi-elin ile ve dilin ile ortadan kaldırmaya çalış. Bütün gücünü sarf ederek münkeri işleyenleri uzaklaştır.

 

Allah yolunda hakkıyla çalış. O’nun

uğrunda mücahede etmekten çekinme. Herhangi bir kimsenin ağır sözleri seni yolundan alıkoymasın. Nerede olursan ol, Hakk’a ulaşmak için bütün güçlükleri aşmağa çalış.

Benim vasiyetimden edineceğin şeylerin en hayırlısı Allah’tan korkup O’na sığınmak,O’nun sana farz kıldığı şeyleri yerine getirmek, atalarının ve geçmiş insanların izini takip etmektir. Şimdi sen kendi nefsine nasıl güven ve itimayla bakıyorsan,senden evvel geçen ataların da aynı şekilde kendilerine güveniyorlardı. Şimdi sen nasıl düşünüyorsan, onlar da aynı şeyi düşünüyorlardı. Fakat neticede iyi ve doğru buldukları  yolu tuttular.

 

Tetkiklerini yaparken önce Allah’a sığın, O’ndan başarılar dile.

 

Her canlının ölümünü elinde tutan,

yaşamını da elinde tutmuştur . Varlıklara can verip yaşatan, neticede onları öldürendir. Zenginleri fakir, fakirleri de zengin yapan O’dur. Her türlü belayı ve hastalığı veren O, her belaya bir deva bulan yine O’dur. Dünya taşıyla, toprağıyla, rengiyle, şekliyle, ağaçlarıyla, meyveleriyle O’nundur. O’nun isteği ve arzusu üzerine hareket etmektedir. Ahiret de hesabıyla, cezasıyla, cennetiyle,

cehennemiyle ve bizim bilmediğimiz daha birçok şeyleriyle O’nundur.

 

Birisinin bu hususları bilmediğini görünce onun cehaletini affet. Zira sen, cahil  yaratılıp sonra öğretilen ilk yaratıksın. İlimde ne kadar ilerlersen ilerle, birçok şeyde şüphesiz yine bilmediğin bulunacaktır. Çünkü düşünme sahasının dışında, görme kudretinin pek ilerisinde bulunan çok şeyler vardır.

Şayet bunlardan birisine muttali olur ve Allah bazı şeyleri öğretirse, kendi kudretinle meydana getirip kazandığını zannetme. Bilakis bunun için, seni yaratan, rızıklandıran ve seni güzel varlık şeklinde meydana getiren ulu Varlığa sığın. İbadetin O’nun için olsun. Aşkın O’na olsun.

Korkun yalnız O’ndan olsun!

 

Peygamberin (s.a.v.) Allah hakkında bildirdiği gibi hiçbir kimse bildirmedi ve bildiremez. Onu bir önder ve kurtuluş ordusunun

kumandanı gibi kabul et.

 

Dünyayı ve onun türlü hallerini, içinde bulunan bütün şeylerin başka bir yere göç edeceğini, ahreti ve ehli için orada yapılacak şeyleri, akibetlerini bildirdim. Bunlar hakkında senin ibret alman için bazı misaller verdim. Bu misaller ile senin kurtuluşunu ümit ettim.

 

Dünya, bazen seni arıyormuş gibi yalancı bir iltifat gösterir. Sen onun bu gönül avlayıcı hilesine aldanma. Bazen de senden kaçıyormuş gibi yüz çevirir, döner, dolaşır… Buna da ehemmiyet verme.

 

Dünya, çok acayip bir tanıdıktır, yar olmaz. Visali, aceleci ve korkak adamların visaline benzer, telaşlıdır.

 

 

Zenginliğin en iyisi akıl zenginliğidir.En büyük fakirlik de ahmaklıktır. En büyük

Yalnızlık kendini beğenmektir.

En büyük şeref ahlaktır.

 

Müddet bitmeden, kudret elden gitmeden, perde-i gaflet açılmadan, zamanın müsaadesini, imkanın fırsatını ganimet bil de ahretin için

erzak hazırlamaya bak! Kişi dünyada ahreti için ne hazırladıysa, yarın onu bulacaktır.

 

Bu vefasız dünyanın hilesi çok, bir hal üzerine kaldığı yoktur. Bir tarafı ıslah ederse, diğer tarafı ifsad eder. Birini sevindirirse, diğerini incitir. Öteden beri adeti, meşrebi ve gidişi budur.                                        

 

Dünya,ahretin tarlasıdır.tabiidir ki ne ekilirse o biçilir.

 

Dünyaya candan meyil ve bağlılık,sonunda iç acısı ve hüsran olur.Bu dar-ı fenada beka muhaldir.Öyle ise ona bel bağlamak açık bir sapıklıkır.

 

Yapmayacağın bir şeyden dem vurma!Söz ehli olmaktan daha çok iş ehli olmalısın.

 

Her fenalığın başı para sevgisi,hırs ve tama dır.Bu iki kötü haslet,senin kalb-i selimine yol bulmasın.Takva üzere ol ki,perhizkarlardan olasın.

 

İyi düşün,ihtiyatlı ol ki,nefsinin hevesleri ve geçim alayışı seni aldatmasın, dünyada her şey iğretidir,iğreti alınır.Her şey fanidir,tabidir ki biter tükenir.İnsanoğlunda ise,yalnız kazanmış olduğu ‘GÜZEL AHLAK’kalır.

 

ALLAH’ım eğer cehenneminden korktuğum için ibadet edersem,beni cehenneminde yak.Eğer cennetin için ibadet edersem beni ondan mahrum bırak.Eğer senin rızan için ibadet ediyorsam beni ebedi Cemalinden mahrum etme!

‘Rabiatü’l Adeviyye (rh)’.

 

 

İstanbul / TURKEY